İnternet ve sosyal medya pazarlama dünyasını nasıl dönüştürdü?
İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte pazarlama dünyası farklı bir döneme girmiş,basit ve kitlesel pazarlama yerini tüketicinin değer kazandığı bir anlayışa bırakmıştır.
Online ve geleneksel pazarlama stratejilerini anlayabilmemiz ve markamızı değişen tüketici istek ve ihtiyaçlarına çözüm üretebilen bir anlayışla yönetebilmemiz için içinde bulunduğumuz pazarlama dünyasının nabzını tutabilmemiz gerekmektedir.
Bildiğiniz gibi internetin hayatımıza girmesiyle pazarlama dünyası farklı bir döneme girmiş,basit ve kitlesel pazarlama yerini tüketicinin değer kazandığı bir anlayışa bırakmıştır.İnternet ile buluşan toplum bu yeni teknolojik gelişme ile birlikte dönüşmüş,tüketiciler sunulan ürünlerden veya hizmetlerden beklentilerini değiştirerek,”tüketici krallığı” olarak tabir edilen yeni bir pazarlama çağını başlatmışlardır.
Bu dönemlerde tüketici kral olarak tanımlansa da aslında tüketicinin kral olmadığı sadece eskiye nazaran biraz daha güç kazandığı;ama yine de pasif durumda olduğu aşikardı.
Sosyal mecraların hayatımıza girmesi de tıpkı internet ile olan tanışmamız gibi pazarlama dünyasında büyük değişiklikler yaratmıştır.
Sosyal medya,markaların ürün veya hizmetlerini sunarken kitlesel olan amacını bireysel olabilme çabasına dönüştürdü.Bu büyük değişimin sebebi kuşkusuz insanların artık kitlesel hareketten bireysel harekete yönelmeye başlamasıydı.Kitlesel haberleşme ve kitlesel tüketim bitmeye yüz tutmuştu.Bunun en çarpıcı örneklerini;evlerin içinde bulunan ekran sayılarının artması,ailelerin hep birlikte dizi izleme devrinin kapanması ve bireysel istek ve arzularının öne çıktığı bir dönemin hakim olmaya başlaması olarak özetleyebiliriz.Bütün bu örneklerden de kolayca anlaşılacağı gibi tek kanallı pazarlama devri sona ermiş ve sosyal kitleler doğmaya başlamıştı.
Sosyal mecraların hayatımıza girmesiyle dönüşen pazarlama dünyasında şirketlerin pazarlama stratejileri tüketicilerin direkt istek ve ihtiyaçlarına göre değil,diğer isteklerine de odaklanmayı gerekli kılmıştı.Örneğin;kurumsal sosyal sorumluluk kavramının önem kazanmaya başlaması tüketicilerin değişen beklentilerine örnek olarak gösterilebilir.Bu dönüşüm ile birlikte kullanıcıların “twitt”ine veya “like”larına göre tüketiciye özel kampanyalar,fırsatlar,doğa veya toplum yararına düzenlenen sosyal sorumluluk çalışmaları ve yardımlar öne çıkmaya başlamıştır.Ancak tüketici yine de marka tarafından kullanılıyordu ve hala merkezde değildi.
Bugünün pazarlama çağı internetin ve sosyal mecraların hayatımıza girdiği ilk dönemlere göre çok daha farklı.Günümüzün tüketicileri hiç olmadığı kadar kral.Markaların tüketicilerine ulaşabilmesi için binlerce alternatifi var ve tüketicileriyle iletişim kurmaları hiç de zor değil.
Tüketici Nasıl Kral Oldu?
Günlük yaşantımızda yaklaşık 3000 reklama maruz kalıyoruz ve yapılan araştırma sonuçlarına göre reklamı seyreden insanların yüzde 84’ü bir süre sonra reklamın hangi markaya ait olduğunu unutuyor.Sadece bu soruların yanıtı bile tüketici krallığını kanıtlıyor.
Pazarlama 4.0’da başarılı olmak için markalar neler yapmalı?
Pazarlama 4.0,tüketici odaklı olmayı ve başarılı bir hikaye yaratmayı gerektiriyor.
Pazarlama 4.0 çağı,klasik pazarlama yöntemlerinin değerini kaybettiği bir çağ ve markaların bu çağa ayak uydurabilmeleri için yapmaları gereken en önemli şey tüketicilerini düşündürmek ve hikaye yaratabilmek.
Marka değerine katkıda bulunabilecek başarılı bir hikaye yaratabilmek için tüketicilerin duygularını,arzularını,korkularını ve isteklerini iyi analiz edebilmek ve yaratılan hikaye ile tüketicilerin 5 duyusuna dokunabilmek gerekiyor.
Etkili ve başarılı hikaye yaratmak
Markaların pazarlama dünyası içerisinde basarılı bir konum elde edebilmesi için öncelikle pazarlama stratejilerini gözden geçirmeleri ve tüketici odaklı bir yol planı oluşturmaları gerekiyor.Bu yol planının amacı tüketicinin bilinç altında yer edinmek olmalı ve marka ismi mümkün olduğunca az gösterilerek hedef kitle ile iletişim kurulmaya özen gösterilmeli.Bu bağlamda Red Bull’u başarılı bir pazarlama stratejisi yürüten ve hikaye yaratan markalara örnek olarak gösterebiliriz.
Red Bull uyguladığı pazarlama stratejisi ile hikaye yaratıyor ve hikayesinin içine hedef kitlesini katarak basarılı bir iletişim kampanyası yürütüyor.Markanın yapmış olduğu viral çalışmaların tamamına yakını fayda temelli ve markayı hedef kitlesinin gözüne sokmadan ayrıntılara sıkıştırarak hatırlatan etkili bir nöro pazarlama örneği.
Bugünün pazarlama dünyası artık klasik pazarlama stratejilerinin çok daha ilerisinde.Düne veya bugüne göre değil geleceğin ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.Pazarlama 4.0 çağı,tüketiciye sağlanan faydayı odak noktası haline getirerek gelişiyor.Tüketiciler artık bir markanın logosunun gözlerine sokulduğu iletişim kampanyaları görmek yerine fayda ve hikaye odaklı kampanyalar bekliyor.
Pazarlama çağı tüketici krallığını yaşıyor.Tüketici artık gerçekten bir kral ve bu nedenle “kral”a kral gibi davranmak başarılı olmak isteyen markalar için olmazsa olmaz bir zorunluluk.
Recent Comments