Pazarlama stratejilerinizi kurgularken psikoloji biliminden yararlanmanız şarttır.Hedef kitlenize nasıl fayda sunacağınızı,neyi ne kadar satmak istediğinizi nasıl belirleyeceğinizi,renklerin gücünden yararlanarak pazarlama stratejilerinize nasıl yön verebileceğinizi ve altın formül “Altın Çember Teoremini” bilmeniz önem taşır.
Değişen tüketici ihtiyaçları ve rekabet koşulları markaların tüketiciyi ve satın alma kararlarını etkileyen faktörlerini anlamasını zorunlu kılmıştır.Dolayısıyla tek başına pazarlama artık yeterli gelmemekte markaları insanı, kültürel farklılıklarını ve tüketici deneyimini anlamaya yöneltmektedir.Bu da pazarlama psikolojisinin önemini arttırmakta ve işletmelerin pazarlamayı bütünsel olarak düşünüp daha geniş açılı değerlendirmelerini bir pazarlama stratejisi olarak ele almalarına neden olmaktadır. Pazarlamanın psikoloji, sosyoloji, nörobilim gibi bilim dalları ile birlikte incelenmesi gerekmektedir.
Pazarlamada başarıya ulaşmanın en büyük etmenlerinden birisi de hedef kitle seçimidir.Ancak önemli olan,doğru hedef kitleyi seçtikten sonra onlara sunulması gereken faydayı belirlemektir. Peki fayda belirlemek neden önemlidir?
Günlük yaşantımızda ortalama 3000 reklamla karşılaşıyoruz ve yapılan araştırmalar, bu reklamları seyreden insanların %84′ünün bir süre sonra reklamın hangi marka tarafından yapıldığını hatırlamadığını gösteriyor.Bu nedenle markamızın rakipleri arasından sıyrılması ve marka değerini doğru yönetebilmesi için ürünümüzle veya hizmetimizle ilgili müşterilerimize fayda sunmamızın gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Fayda nasıl sağlanır?
Hedef kitlenize faydayı nasıl sağlamanız gerektiğine kafa yorarken çok da yaratıcı olmanıza gerek yoktur.Pazarlama departmanınızla yapacağınız bir beyin fırtınası ürününüzün veya hizmetinizin tüketicilerine sunacağı faydayı tespit etmeniz için yeterli olacaktır.Örneğin bir tuvalet kağıdı markası olduğunuzu düşünelim.Charmin adlı tuvalet kağıdı markasının Sitorsquat adlı uygulaması ile tüketicilerin etraflarındaki tuvaletleri bulmalarına yardımcı olduğunu,tüketicilerin bu tuvaletleri puanlayarak görüşlerini bildirdiklerini biliyor muydunuz?Gerçekten de tüketicilerine teknolojinin kolaylıklarından yararlanarak pratik bir fayda sunuyor değil mi?
Neyi ne kadar satmak istediğimi nasıl belirlerim?
Neyi ne kadar satmak istediğinizi psikoloji bilimine dair bir takım temel bilgilere sahip olarak belirleyebilirsiniz.Nasıl mı?
Diyelim ki enerji içeceği satan bir markasınız ve iki ürününüz var.İlk ürününüz normal kalitede ve 3 TL,ikinci ürününüz ise yüksek kalitede ve 4 TL.Satılma oranları sizce nasıl olur?
Yapılan araştırmalar,normal kalitede görülen ürününün yüzde 20 oranında satıldığını,premium ürünün ise yüzde 80 oranında satıldığını gösteriyor.Şimdi 3.bir ürün daha piyasaya sürelim.Bakalım sonuç nasıl değişecek?
İkinci testte ise fiyatı sadece 2 TL olan bir ürün çıkaralım.Sizce üç üründen hangisi tercih edilir?
Fiyatı 2 TL olan ürün en az satılma oranını ulaşacaktır.İlk öneride insanların sadece yüzde 20’si tarafından tercih edilen normal ürün ise en çok tercih edilen ürün olacaktır.4 TL’den sunulan ürünün ise satış fiyatları bir anda düşecektir.
Şimdi ise üçüncü bir test yapalım.2 TL’lik ucuz ürünü kaldıralım yerine 4.75 TL’ye “süper premium” bir ürün koyalım.Bakalım sonuçlar nasıl olacak?
Bu sefer de 4 TL’den satmak istediğimiz ürününün satış oranı çok büyük oranda artacaktır.Kısacası,tüketiciye neyi ne kadar satmak istediğinizi siz belirleyebilirsiniz.
Renklerin pazarlama stratejilerini yönlendirme gücü var mıdır?
Renklerin gücü psikoloji biliminde de incelenmiştir.İletişim fakültelerinde de geleceğin pazarlama uzmanlarına renklerin satın alma oranlarını nasıl etkileyebileceğine dair eğitimler verilmektedir.
Renkler pazarlamanın her alanında çok önemlidir.Dijital pazarlama da renklerin gücünden yararlanmanın önemi çok daha fazla ortaya çıkmaktadır.Tüm koşullar aynı iken iki farklı rengin kullanımı ile renklerin gücünden yararlanarak istediğiniz sonucu elde etmeniz kaçınılmazdır.
Hangi renkler pazarlama stratejiniz için avantaj sağlar?
Dijital pazarlama stratejiniz için bilmeniz gereken önemli bir örnekle başlayalım.Google reklamınızda potansiyel tüketicilerinizi,ürünlerinizi veya hizmetinizi satın almaya yönlendirecek iki farklı buton olduğunu düşünelim.
Birinci buton kırmızı renkte,ikinci buton yeşil renkte olsun.Sizce hangisi daha fazla tıklanır?
Kırmızı uyarının,kan ve tutkunun simgesidir.Yeşil buton ise kullanıcılara bilinçaltında ilerlemeyi (trafik ışıkları) çağrıştırır.Çevreyi ve doğallığı temsil eder.
Normal şartlarda yeşil butonun daha fazla tıklanması beklenirken,Hubspot’un yapmış olduğu araştırma kırmızı butonun daha fazla tıklanma aldığını ispatlamaktadır.
Kırmızı buton yeşil butona göre yüzde 21 daha fazla tıklanma sayısına ulaşmıştır.Kullanıcılar kendilerine trafik ışıklarını anımsatan ve kırmızıya göre daha yumuşak bir tona sahip olan yeşil rengin yerine daha canlı ve tutkuyu çağrıştıran kırmızı rengi tercih etmişlerdir.
Altın Formül:Altın Çember Teoremi
Simon Sinek,Apple’in neden bu kadar popüler olduğunu ve piyasaya sürdüğü ürünlerin çok fazla eleştiri almasına rağmen neden tercih edilmeye devam ettiğini kendi geliştirdiği “Altın Çember Teoremi” ile açıkladı.
Teoreme göre,Apple yeni çıkardığı iPhone’u veya iPod’u ya da iPad’i satmaya çalışırken bize diğer markalar gibi mükemmel bilgisayarlar yaptıklarından kullanıcı dostu olduklarından ve kullanışı basit ürünler tasarladıklarından bahsetmedi.
Bizi marka inançlarının süregelen olgulara meydan okuduğuna ve diğer markalara göre farklı düşündüklerine inandırdı.
iPad ilk çıktığında o zaman için çok önemli olan USB girişi,flashı olmamasına ve beklentilerin altında bulunan kamerasına rağmen çok sattı.Piyasadaki ilk tablet denemesi de değildi;ama insanlar iPad’i tercih etti ve bu ürünü alabilmek için Apple Store’ların önünde sabahladı.
Simon Sinek,”Altın Çember Teoremi” ile Apple’in ve onun gibi pazarlama dahisi birçok markanın başarıya ulaşmasındaki altın formülü açıkladı.”İnsanlar senin ne yaptığını değil;onu ne için yaptığını gördükleri için o ürünü satın alırlar.”
Recent Comments