Pazarlama stratejilerinizi kurgularken psikoloji biliminden yararlanmanız şarttır.Hedef kitlenize nasıl fayda sunacağınızı,neyi ne kadar satmak istediğinizi nasıl belirleyeceğinizi,renklerin gücünden yararlanarak pazarlama stratejilerinize nasıl yön verebileceğinizi ve altın formül “Altın Çember Teoremini” bilmeniz önem taşır.

Değişen tüketici ihtiyaçları ve rekabet koşulları markaların tüketiciyi ve satın alma kararlarını etkileyen faktörlerini anlamasını zorunlu kılmıştır.Dolayısıyla tek başına pazarlama artık yeterli gelmemekte markaları insanı, kültürel farklılıklarını ve tüketici deneyimini anlamaya yöneltmektedir.Bu da pazarlama psikolojisinin önemini arttırmakta ve işletmelerin pazarlamayı bütünsel olarak düşünüp daha geniş açılı değerlendirmelerini bir pazarlama stratejisi olarak ele almalarına neden olmaktadır. Pazarlamanın psikoloji, sosyoloji, nörobilim gibi bilim dalları ile birlikte incelenmesi gerekmektedir.

Pazarlamada başarıya ulaşmanın en büyük etmenlerinden birisi de hedef kitle seçimidir.Ancak önemli olan,doğru hedef kitleyi seçtikten sonra onlara sunulması gereken faydayı belirlemektir. Peki fayda belirlemek neden önemlidir?

Günlük yaşantımızda ortalama 3000 reklamla karşılaşıyoruz ve  yapılan araştırmalar, bu reklamları seyreden insanların %84′ünün bir süre sonra reklamın hangi marka tarafından yapıldığını hatırlamadığını gösteriyor.Bu nedenle markamızın rakipleri arasından sıyrılması ve marka değerini doğru yönetebilmesi için ürünümüzle veya hizmetimizle ilgili müşterilerimize fayda sunmamızın gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Fayda nasıl sağlanır?

Hedef kitlenize faydayı nasıl sağlamanız gerektiğine  kafa yorarken çok da yaratıcı olmanıza gerek yoktur.Pazarlama departmanınızla yapacağınız bir beyin fırtınası ürününüzün veya hizmetinizin tüketicilerine sunacağı faydayı tespit etmeniz için yeterli olacaktır.Örneğin bir tuvalet kağıdı markası olduğunuzu düşünelim.Charmin adlı tuvalet kağıdı markasının Sitorsquat adlı uygulaması ile tüketicilerin etraflarındaki tuvaletleri bulmalarına yardımcı olduğunu,tüketicilerin bu tuvaletleri puanlayarak görüşlerini bildirdiklerini biliyor muydunuz?Gerçekten de tüketicilerine teknolojinin kolaylıklarından yararlanarak pratik bir fayda sunuyor değil mi?

Neyi ne kadar satmak istediğimi nasıl belirlerim?

Neyi ne kadar satmak istediğinizi psikoloji bilimine dair bir takım temel bilgilere sahip olarak belirleyebilirsiniz.Nasıl mı?

Diyelim ki enerji içeceği satan bir markasınız ve iki ürününüz var.İlk ürününüz normal kalitede ve 3 TL,ikinci ürününüz ise yüksek kalitede ve 4 TL.Satılma oranları sizce nasıl olur?

Yapılan araştırmalar,normal kalitede görülen ürününün yüzde 20 oranında satıldığını,premium ürünün ise yüzde 80 oranında satıldığını gösteriyor.Şimdi 3.bir ürün daha piyasaya sürelim.Bakalım sonuç nasıl değişecek?

İkinci testte ise fiyatı sadece 2 TL olan bir ürün çıkaralım.Sizce üç üründen hangisi tercih edilir?

Fiyatı 2 TL olan ürün en az satılma oranını ulaşacaktır.İlk öneride insanların sadece yüzde 20’si tarafından tercih edilen normal ürün ise en çok tercih edilen ürün olacaktır.4 TL’den sunulan ürünün ise satış fiyatları bir anda düşecektir.

Şimdi ise üçüncü bir test yapalım.2 TL’lik ucuz ürünü kaldıralım yerine 4.75 TL’ye “süper premium” bir ürün koyalım.Bakalım sonuçlar nasıl olacak?

Bu sefer de 4 TL’den satmak istediğimiz ürününün satış oranı çok büyük oranda artacaktır.Kısacası,tüketiciye neyi ne kadar satmak istediğinizi siz belirleyebilirsiniz.

Renklerin pazarlama stratejilerini yönlendirme gücü var mıdır?

Renklerin gücü psikoloji biliminde de incelenmiştir.İletişim fakültelerinde de geleceğin pazarlama uzmanlarına renklerin satın alma oranlarını nasıl etkileyebileceğine dair eğitimler verilmektedir.

Renkler pazarlamanın her alanında çok önemlidir.Dijital pazarlama da renklerin gücünden yararlanmanın önemi çok daha fazla ortaya çıkmaktadır.Tüm koşullar aynı iken iki farklı rengin kullanımı ile renklerin gücünden yararlanarak istediğiniz sonucu elde etmeniz kaçınılmazdır.

Hangi renkler pazarlama stratejiniz için avantaj sağlar?

Dijital pazarlama stratejiniz için bilmeniz gereken önemli bir örnekle başlayalım.Google reklamınızda potansiyel tüketicilerinizi,ürünlerinizi veya hizmetinizi satın almaya yönlendirecek iki farklı buton olduğunu düşünelim.
Birinci buton kırmızı renkte,ikinci buton yeşil renkte olsun.Sizce hangisi  daha fazla tıklanır?

Kırmızı uyarının,kan ve tutkunun simgesidir.Yeşil buton ise kullanıcılara bilinçaltında ilerlemeyi (trafik ışıkları) çağrıştırır.Çevreyi ve doğallığı temsil eder.

Normal şartlarda yeşil butonun daha fazla tıklanması beklenirken,Hubspot’un yapmış olduğu araştırma kırmızı butonun daha fazla tıklanma aldığını ispatlamaktadır.

Kırmızı buton yeşil butona göre yüzde 21 daha fazla tıklanma sayısına ulaşmıştır.Kullanıcılar kendilerine trafik ışıklarını anımsatan ve kırmızıya göre daha yumuşak bir tona sahip olan yeşil rengin yerine daha canlı ve tutkuyu çağrıştıran kırmızı rengi tercih etmişlerdir.

Altın Formül:Altın Çember Teoremi

Simon Sinek,Apple’in neden bu kadar popüler olduğunu ve piyasaya sürdüğü ürünlerin çok fazla eleştiri almasına rağmen neden tercih edilmeye devam ettiğini kendi geliştirdiği “Altın Çember Teoremi” ile açıkladı.

Teoreme göre,Apple yeni çıkardığı iPhone’u veya iPod’u ya da iPad’i satmaya çalışırken bize diğer markalar gibi mükemmel bilgisayarlar yaptıklarından kullanıcı dostu olduklarından ve kullanışı basit ürünler tasarladıklarından bahsetmedi.

Bizi marka inançlarının süregelen olgulara meydan okuduğuna ve diğer markalara göre farklı düşündüklerine inandırdı.

iPad ilk çıktığında o zaman için çok önemli olan USB girişi,flashı olmamasına ve beklentilerin altında bulunan kamerasına rağmen çok sattı.Piyasadaki ilk tablet denemesi de değildi;ama insanlar iPad’i tercih etti ve bu ürünü alabilmek için Apple Store’ların önünde sabahladı.

Simon Sinek,”Altın Çember Teoremi” ile Apple’in ve onun gibi pazarlama dahisi birçok markanın başarıya ulaşmasındaki altın formülü açıkladı.”İnsanlar senin ne yaptığını değil;onu ne için yaptığını gördükleri için o ürünü satın alırlar.”

İnternet ve sosyal medya pazarlama dünyasını nasıl dönüştürdü?

İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte pazarlama dünyası farklı bir döneme girmiş,basit ve kitlesel pazarlama yerini tüketicinin değer kazandığı bir anlayışa bırakmıştır.

Online ve geleneksel pazarlama stratejilerini anlayabilmemiz ve markamızı değişen tüketici istek ve ihtiyaçlarına çözüm üretebilen bir anlayışla yönetebilmemiz için içinde bulunduğumuz pazarlama dünyasının nabzını tutabilmemiz gerekmektedir.

Bildiğiniz gibi internetin hayatımıza girmesiyle pazarlama dünyası farklı bir döneme girmiş,basit ve kitlesel pazarlama yerini tüketicinin değer kazandığı bir anlayışa bırakmıştır.İnternet ile buluşan toplum bu yeni teknolojik gelişme ile birlikte dönüşmüş,tüketiciler sunulan ürünlerden veya hizmetlerden beklentilerini değiştirerek,”tüketici krallığı” olarak tabir edilen yeni bir pazarlama çağını başlatmışlardır.

Bu dönemlerde tüketici kral olarak tanımlansa da aslında tüketicinin kral olmadığı sadece eskiye nazaran biraz daha güç kazandığı;ama yine de pasif durumda olduğu aşikardı.

Sosyal mecraların hayatımıza girmesi de tıpkı internet ile olan tanışmamız gibi pazarlama dünyasında büyük değişiklikler yaratmıştır.

Sosyal medya,markaların ürün veya hizmetlerini sunarken kitlesel olan amacını bireysel olabilme çabasına dönüştürdü.Bu büyük değişimin sebebi kuşkusuz insanların artık kitlesel hareketten bireysel harekete yönelmeye başlamasıydı.Kitlesel haberleşme ve kitlesel tüketim bitmeye yüz tutmuştu.Bunun en çarpıcı örneklerini;evlerin içinde bulunan ekran sayılarının artması,ailelerin hep birlikte dizi izleme devrinin kapanması  ve bireysel istek ve arzularının öne çıktığı bir dönemin hakim olmaya başlaması olarak özetleyebiliriz.Bütün bu örneklerden de kolayca anlaşılacağı gibi tek kanallı pazarlama devri sona ermiş ve sosyal kitleler doğmaya başlamıştı.

Sosyal mecraların hayatımıza girmesiyle dönüşen pazarlama dünyasında şirketlerin pazarlama stratejileri tüketicilerin direkt istek ve ihtiyaçlarına göre değil,diğer isteklerine de odaklanmayı gerekli kılmıştı.Örneğin;kurumsal sosyal sorumluluk kavramının önem kazanmaya başlaması tüketicilerin değişen beklentilerine örnek olarak gösterilebilir.Bu dönüşüm ile birlikte kullanıcıların “twitt”ine veya “like”larına göre tüketiciye özel kampanyalar,fırsatlar,doğa veya toplum yararına düzenlenen sosyal sorumluluk çalışmaları ve yardımlar öne çıkmaya başlamıştır.Ancak tüketici yine de marka tarafından kullanılıyordu ve hala merkezde değildi.

Bugünün pazarlama çağı internetin ve sosyal mecraların hayatımıza girdiği ilk dönemlere göre çok daha farklı.Günümüzün tüketicileri hiç olmadığı kadar kral.Markaların tüketicilerine ulaşabilmesi için binlerce alternatifi var ve tüketicileriyle iletişim kurmaları hiç de zor değil.

Tüketici Nasıl Kral Oldu?

Günlük yaşantımızda yaklaşık 3000 reklama maruz kalıyoruz ve yapılan araştırma sonuçlarına göre reklamı seyreden insanların yüzde 84’ü bir süre sonra reklamın hangi markaya ait olduğunu unutuyor.Sadece bu soruların yanıtı bile tüketici krallığını kanıtlıyor.

Pazarlama 4.0’da  başarılı olmak için markalar neler yapmalı?

Pazarlama 4.0,tüketici odaklı olmayı ve başarılı bir hikaye yaratmayı gerektiriyor.

Pazarlama 4.0 çağı,klasik pazarlama yöntemlerinin değerini kaybettiği bir çağ ve markaların bu çağa ayak uydurabilmeleri için yapmaları gereken en önemli şey tüketicilerini düşündürmek ve hikaye yaratabilmek.

Marka değerine katkıda bulunabilecek başarılı bir hikaye yaratabilmek için tüketicilerin duygularını,arzularını,korkularını ve isteklerini iyi analiz edebilmek ve yaratılan hikaye ile tüketicilerin 5 duyusuna dokunabilmek gerekiyor.

Etkili ve başarılı hikaye yaratmak

Markaların pazarlama dünyası içerisinde basarılı bir konum elde edebilmesi için öncelikle pazarlama stratejilerini gözden geçirmeleri ve tüketici odaklı bir yol planı oluşturmaları gerekiyor.Bu yol planının     amacı tüketicinin bilinç altında yer edinmek olmalı ve marka ismi mümkün olduğunca az gösterilerek hedef kitle ile iletişim kurulmaya özen gösterilmeli.Bu bağlamda Red Bull’u başarılı bir pazarlama stratejisi yürüten ve hikaye yaratan markalara örnek olarak gösterebiliriz.

Red Bull uyguladığı pazarlama stratejisi ile hikaye yaratıyor ve hikayesinin içine hedef kitlesini katarak basarılı bir iletişim kampanyası yürütüyor.Markanın yapmış olduğu viral çalışmaların tamamına yakını fayda temelli ve markayı hedef kitlesinin gözüne sokmadan ayrıntılara sıkıştırarak hatırlatan etkili bir nöro pazarlama örneği.

Bugünün pazarlama dünyası artık klasik pazarlama stratejilerinin çok daha ilerisinde.Düne veya bugüne göre değil geleceğin ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.Pazarlama 4.0 çağı,tüketiciye sağlanan faydayı odak noktası haline getirerek gelişiyor.Tüketiciler artık bir markanın logosunun gözlerine sokulduğu iletişim kampanyaları görmek yerine fayda ve hikaye odaklı kampanyalar bekliyor.

Pazarlama çağı tüketici krallığını yaşıyor.Tüketici artık gerçekten bir kral ve bu nedenle “kral”a kral gibi davranmak başarılı olmak isteyen markalar için olmazsa olmaz bir zorunluluk.

Marka yönetiminde basitlik ilkesi

Batılı zihinlerin karmaşıklığı bir seviye atlama olarak algıladığı pazarlama anlayışı,günümüzde yerini daha sade ve basit çözümlere bırakmaya başlamıştır.Doğu kültürünün,”geliştikçe sadeleşme” anlayışı artık batıda kabul görmekte ve pazarlama dünyası bu düşünce tarzı üzerinden şekillendirilmektedir.Peki ama Batı’da durum böyleyken,Türk şirketleri pazarlama süreçlerini nasıl yönetmektedir?

Türk şirketlerinde “daha çok olan daha fazladır” anlayışı hakim.

Batılı pazarlama profesyonellerinin yıllardır benimsediği ve günümüzde terk etmeye başladığı “more ise more” stratejisi,Türk şirketleri tarafından hala rağbet görmekte;fakat  Türk kültürü abartmayı çok sevdiği için bizde sofistikasyondan çok abartma hakim olmaktadır.Örneğin;bakkalların tabelalarında yazan market,marketlerin tabelalarında yazan süpermarket ve süpermarketlerin yerine hipermarket gibi isim verme alışkanlığı abartma ve olanı çok gösterme anlayışımıza örnek olarak gösterilebilir.

Ne yazık ki günümüz pazarlama dünyası her şeyi bir arada yapmaya çalışan veya yapabileceğinden fazlasını vaat eden markalardan hoşlanmıyor.Günümüz tüketicileri ise,markalardan sundukları temel vaatlerini gerçekleştirmelerinden başka bir şey beklemiyor.Her şeyi bir arada yapmaya çalışmak hedef kitlenin nezdinde güven kaybına uğraşmaktan başka bir işe yaramıyor.Kısacası,hem bisküvi,hem yoğurt,hem de çikolata üretmeniz ve bu konuda iddialı olmanız beklenmiyor.

Türk iş yaşamına belirli bir alana odaklanmamış holdingler yön veriyor.

Günümüz pazarlama anlayışında bir holding markasının ekonomik büyüklüğü,finansal sağlamlığı ve kalite anlayışı dışında sahip olması gereken en önemli özelliği belirli bir alana odaklanmış olması;çünkü bir biriyle ilişkisi olmayan işler marka değerinin zayıflamasına neden oluyor.Gelişmiş ekonomilerde,holding tarzı yönetim anlayışı yerine alanlarında uzman şirketlere yönelim  değer kazanıyor.Örneğin;Koç ya da Sabancı markası sizce hangi alanda uzmandır?Ya da size güven dışında neyi ima ederler?Türk pazarlama dünyası markalaşmanın zayıf olduğu bir pazar olduğu için holding markaları önem teşkil eder;ama markalaşmanın yoğun olduğu pazarlarda holding markaları fazlaca bir şey ifade etmez.Bir holding markasının bile güven,kalite algısı yaratmasının dışında tüm ürün portföyünde basitleştirilmiş bir fayda sunması gerekmektedir.

Markanızın uzmanlaştığı alanı belirleyin ve “ürün yönetimini”bu doğrultuda gerçekleştirin.

Türk markalarından birkaç örnekle bu konuyu açıklamak gerekirse,Arçelik markasını düşünebiliriz.Arçelik markasını düşündüğümüzde aklımıza ilk gelen “beyaz eşya” oluyor.Arçelik bize kaliteli,sağlam,dayanıklı çamaşır makineleri veya buzdolapları sunuyor.Biz de ondan cep telefonu veya bilgisayar beklemiyoruz.Ülker’in alanını düşündüğümüzde ise bisküvi ve şekerlemeler öne çıkıyor.Ülker’in yoğurt ya da çocuk maması yapması bu nedenle tüketici beklentileri arasında yer almıyor.Sütaş’ı düşündüğümüzde geleneksel yoğurtları,Danone’yi düşündüğümüzde ise modern süt ürünlerini sunduğunu hatırlıyoruz.

Pazarlama dünyasının çağın gerekleri ve bir takım toplumsal ihtiyaçların dönüşmesi ile birlikte markalardan beklentileri her geçen gün değişime uğruyor.Günümüz pazarlama dünyası,her alanda uzman olduğunu iddia eden markalardan istemiyor.Günümüz marka yönetimi anlayışı basit ve yalın bir düzlemde ilerlemeyi gerektiriyor.Bu nedenle markaların tüketicilerine güçlü bir vaat sunmaları ve uzmanlaştıkları alan üzerinden ilerlemeleri gerekiyor.

Tek bir faydaya odaklanılmalı.

Marka değer teklifinizi belirlerken tüketiciye tek bir fayda sunmayı ve bunun iletişimini gerçekleştirirken kolay anlaşılabilir olmayı alışkanlık haline getirmeniz önem taşıyor.Tekil ve güçlü bir vaat,marka değerinizin artmasını sağlıyor.

Hedef kitleniz ile olan iletişiminizde basit ve anlaşılır olun.

Çağımız pazarlama dunyası basit ve anlaşılır bir pazarlama dili üzerinden değer kazanıyor.Aynı şeyi vaat eden iki markayı düşündüğünüzde tüketiciler basit yolu seçerek tüketicileri ile iletişim kurmaya çalışan markaları tercih ediyor.Her marka,ürünleri veya hizmetleri ile sunduğu somut faydayı ister FMCG kategorisinde isterse lüks ürün kategorisinde olsun hedef kitlesine anlatarak ürünlerinin üstünlüğünden bahsetmek zorundadır;çünkü BMW otomobil alan tüketicilerin hiçbirisi sadece prestij için bu ürünü almaz.Aynı zamanda markadan konfor,tasarım üstünlüğü ve performans gibi bir takım ayrıcalıklar bekler.

Ürün tasarımında sadeliği ve kullanımda basitliği öne çıkarın.

Her gün modern hayatın getirdiği karmaşa ile başa çıkmaya çalışan modern tüketicilere hayatlarını zorlaştırmayacak,basitliğin ve sadeliğin ön planda olduğu ürünler sunarak hayatlarına değer katmanız içinde bulunduğumuz çağın olmazsa olmaz bir pazarlama stratejisi olarak algılanmaktadır.

Tüketicilerin anlaşılması zor, sayfalar dolusu kullanma kılavuzları veya açılması zor ambalajlar gibi zahmetlere girmesi marka algınız açısından olumlu karşılanmayacaktır.Ürünlerinizi kolay açılır,kapanır,kullanılır ve saklanır bir şekilde tüketicinize sunmanız gerekmektedir.İçinde bulunduğumuz pazarlama devrinde,bir ürünü veya hizmeti tasarlarken tüketicisine getireceği zorlukları da hesaba katmamız gerekmektedir.Örneğin;sıkı bir şekilde hava geçirmemesi için paketlenen kahve ambalajının illa bir makasla açılması gerekmez,ya da şampuanın dibi bitince tersini çevirip kullanabilmeniz için ayakta durabilen şişe tasarlama fikri aklınıza gelebilmeli.Çok fonksiyonlu bir küçük ev aleti tasarlarken tüketicilerine sağlayacağı kolaylıkların yanında onlarca ayrılabilir parçasının yıkanıp temizlenmesi gerektiği gibi  zorlukları da hesaba katabilmelisiniz veya internet  bankacılığı hizmeti verirken müşterilerinizin karmaşık menüler veya güvenlik soruları arasında kaybolmasını önleyebilirsiniz.Beyaz eşya satan bir firmaysanız,müşterilerinize servis için 2,3 gün sonrasını vermenizin büyük problemler yaratabileceğini düşünebilmelisiniz.

Tüketiciye sunduğunuz ürünün kalitesi ve faydası yanında marka deneyimini de üst düzeye çıkarmanız gerekmektedir.Marka deneyimine dair olumlu duygular edinen müşterilerinizin marka beğenisi de artacak ve tüketicileriniz markanızı bir bütün olarak algılayacaktır.Markanızı ona en yüksek değeri verecek,tek bir vaat üstünde,sadeliği ve basitliği ön plana çıkararak tasarlamanız marka değerinizi güçlendirecektir.

Zenginleştirilmiş Medya(Rich Medya)Uygulamaları

Online reklam pazarı da gelişen teknoloji ile birlikte daha fazla özelliği ve fonksiyonu bir arada barındıran stratejiler kazanarak reklamverenlerine sunduğu fırsatlarını artırmaya başladı.Bir zamanların internet reklamlarında sıklıkla karşılaştığımız klasik ve kendini tekrarlayan bannerların yerini zenginleştirilmiş görseller,hareketli ve ilgi çekici tasarımlar aldı.

Günümüz online reklam kampanyalarında kullanılan yüksek kaliteli ses,video,zenginleştirilmiş ve hareketli görseller “Rich Media”,Türkçe adıyla “Zenginleştirilmiş Medya” olarak tanımlanıyor.

Zenginleştirilmiş Medya Uygulamaları arasında son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz ve ülkemizde hızla yaygınlaşan “retargeting teknolojisi” internet reklamcılığında  siteden ayrılan potansiyel müşterileri yeniden siteye çekebilmek için kullanılan bir pazarlama stratejisi olarak öne çıkıyor.Yeniden hedefleme olarak da tanımlanan retargeting teknolojisi markaların internet sitelerine gelip sunulan ürün veya hizmeti almadan siteden ayrılan kullanıcılara farklı kanallar aracılığıyla sitenin tekrar hatırlatılmasını ve potansiyel müşterilerle marka arasında güçlü bir bağ kurulmasını amaçlıyor.

Yapılan araştırma sonuçları incelendiğinde siteyi ilk kez ziyaret eden kullanıcıların yüzde 2’lik bir kısmının ilk seferde etkileşim oluşturduklarını ortaya koyuyor.Bu nedenle yeniden hedefleme teknolojisi,markaların potansiyel müşterilerine tekrar ulaşmalarını sağlayarak reklamverenlerin geri dönüşüm ile kazançlarını artırmalarını sağlıyor.

Retargeting teknolojisi bilinçli kullanılmalı

Google reklam stratejilerini  bilinçli bir şekilde kullanmanız marka imajınızı hedef kitlenizin nezdinde doğru bir şekilde yönetebilmenizi sağlar.Yeniden hedefleme modeli de diğer Google reklam stratejilerinde olduğu gibi bilinçli bir şekilde kullanıldığı zaman doğru sonuçlar verecek ve marka algınıza ve Google reklam yatırımlarınıza katkı sağlayacaktır.

Retargeting teknolojisi içerdiği birçok fırsata rağmen yanlış kullanıldığında  olumsuz bir marka algısı yaratabilir.Özellikle satış yapabilmek için kullanıcıların karşısına her platformda çıkan markalar,potansiyel müşterilerine rahatsız edici gelmeye başlayabilir.

İnternet kullanıcıları markaların web sitelerini her zaman ürünlerini veya hizmetlerini satın almak için gezmeyebilirler.Bu durumda yeniden hedefleme kullanıcıların karşısına farklı platformlarda çıkarak reklamveren ve internet kullanıcıları açısından gereksiz bir faaliyete dönüşebilir,kullanıcının sürekli olarak markanın reklamı ile karşılaşması markaya olan güvenini ve ilgisini kaybetmesine neden olabilir.

Sistemsiz ve bilinçsiz bir şekilde kullanılan her reklam kanalı gibi retargeting modeli de doğru kullanılmadığında ürünü veya hizmeti almış olan müşterilerin karşısına tekrar tekrar çıkarak bıkkınlık yaratabilir.

Sıklık Sınırı Uygulaması(Frequency Capping)

Zenginleştirilmiş medya uygulamaları doğru yönetilmediği takdirde kullanıcıların farklı sitelerde sürekli olarak aynı Rich Media uygulamalarına maruz kalmalarına ve rahatsız olmalarına neden olabilir.

Rich Medya uygulamalarını profesyonel bir şekilde yürüten reklam ajansları reklamverenlerini online reklam dünyasının sayısız avantajlarıyla tanıştırır.

Rich Medya uygulamalarında olumsuzluk yaşanmaması için hayata geçirilen “Frequency Capping” Türkçe adıyla “Sıklık Sınırı” yöntemi yeniden hedefleme teknolojisini sistemli ve etkin bir şekilde yönetebilmeniz için geliştirilmiştir.Gösterim sınırı oluşturarak bir kullanıcının kaç farklı sitede gezerse gezsin bir reklamı ancak belirli sayıda görebilmesini sağlayan sıklık sınırı yöntemi gereksiz maliyetlerin ve olumsuz marka algısına neden olan sorunların önüne geçerek retargeting teknolojisinden daha çok kazanç sağlamanızı ve Google reklamlarla satışlarınızı artırmanızı kolaylaştırmıştır.

Zenginleştirilmiş medya uygulamaları marka sadakati ve algısı yaratırken aynı zamanda şirket kazançlarını da artıran son derece başarılı bir yöntem olsa da emin ellere teslim edilmediğinde ve profesyonel bir şekilde uygulanmadığında şirketinizin  olumsuz bir marka imajı inşa etmesine neden olabilir.Siz de Google reklam stratejilerinin avantajlarından faydalanmak ve zenginleştirilmiş medya uygulamalarından beklediğiniz sonuçları elde etmek için reklamlarınızı Reklam Kalemi’ne verebilir ve bizimle iletişime geçerek Google reklam dünyasının sayısız ayrıcalıklarından yararlanabilirsiniz.

Google Play Store indirmek için yapmanız gerekenleri bloğumuzda paylaştık. Hemen hemen bütün Android işletim sistemli telefon ve tablet kullanıcısı Google Play Store üzerinde bulunan en yeni uygulamaları görmek istiyor. Yapılması Gereken Google Play’i indirip son sürümünde güncelleme yapmanız gerekmektedir. Çoğu Android cihazda Google Play Store kurulu halde gelmektedir. Fakat bazı telefonlarda belki üretici hatası belki kullanıcı hatası nedeni ile bu program yoktur. Yapılması gereken Google Play Store’u indirmek ve güncellemektir ki bu da oldukça kolay bir işlemdir. İşte Google Play Store indirme ve son sürüme güncelleme bilgileri.
Google play storeyi indirebilmek için telefonlarınızın google arama motoruna google play store yazmanız yeterlidir. Bu uygulama en güncel linklerden tutun da en yeni oyunlara kadar her türlü uygulamayı içerisin de tutan bir uygulamadır. Facebook , twitter , oyunlar ve daha bir çok uygulamayı telefonunuza yüklemeniz de sizlere büyük kolaylık sağlamaktadır. Bu uygulama kullanılırken de indirilirken de sizden ücret talep edilmez Ücretsizdir. Eğer internetiniz varsa kolaylıkla uygulamayı indirebilirsiniz.

Google Play ile akıllı telefonunuz üzerinde ihtiyacınız olan şeyler Google Play indir üzerinde yer alan ücretli oyun ve uygulamaları, sadece kredi kartınızı Google Play store indir hesabınız üzerine tanımlayarak hemen satın alır Android cihazlarınız üzerine yükleme yapabilirsiniz.
Ayrıca Google Play indir hesabınıza birden fazla cihaz tanımlayabilir ve indirmek istediğiniz uygulamaların veya oyunların cihazlarınızla uyumlu olup olmadığını test etmeniz de mümkün. Bir diğer özeliğide mobil cihazlarınız üzerinde yer alan tüm uygulamaları, oyunları ve diğer verileri Google Play store indir hesabınız üzerinede yedekleyebilir tablet yada telefonunuzun başına bir şey geldiğinde tüm verilerinizi mobil cihazınıza yeniden yükleyebilirsiniz.

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.google.android.gms&hl=tr

Sırasıyla Google Play APK indirme ve güncelleme işlemleri

1- Play Store’un en güncel sürümünü indirin.
2- İndirdiğiniz .apk uzantılı dosyayı telefon hafızasına atın. Dahili depolama ya da microSD kart fark etmez. APK dosyasını attığınız klasörü bilin yeter.
3- Yükleme işlemine geçmeden önce telefonunuzda “Ayarlar> Güvenlik> Bilinmeyen Kaynaklar” seçeneğini aktifleyin.
4- Play Store’a ait APK dosyasını yükleyebilmeniz için cihazınızda herhangi bir dosya yöneticisinin (Dosyalarım) bulunması
gerekiyor. Zaten tüm Android üreticileri sistem içerisinde kendi dosya yöneticilerine yer vermektedir.
5- Dosyalarım içerisinde bulunan “com.android.vending-5.2.12-80321200-minAPI9.apk” dosyasını seçin ve yükleme işlemini başlayın. Yükleme işlemi birkaç saniye sürecek. Artık en güncel Play Store’a sahipsiniz.
Güncelleme işlemleri
Google Play’de play.google.com uygulama indirmeyle ilgili sorunlar yaşıyor olabilirsiniz ya da Google Play Store uygulamanız yoksa cihazınız desteklenmiyor olabilir. Cihazınız listede yoksa piyasaya yeni çıkmış veya başka nedenlerle listelenmemiş olabilir.

 

Landor marka uzmanlarının birçok farklı sektör ve ülkelerdeki buluşları,değişimleri,tüketici hareketlerini ve tutumlarını analiz ettikleri trend raporu öngörülerine dair çarpıcı detayları Reklamkalemi ajans olarak,sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz.

Markalar daha da çok gerçek insanlar gibi konuşuyor.

Günümüz pazarlama çağı,markaları hikaye yaratmaya zorluyor.Artık hikayesiz bir şey satmak neredeyse imkansız ve hikaye yaratırken de özgün olabilmemiz çok önemli.2015 yılı boyunca da markalar karakterlerini ön plana çıkarmaya ve hedef kitleleriyle dürüst bir iletişim anlayışı oluşturmaya devam edecekler.Örneğin;ağız sağlığı markası Hello Products hijyen pazarında dostça ve davetkar bir dil kullanarak diş macunu ve ağız yıkama suyunu tanıtıyor.Araç kiralama markası olan Zipcar ise kendisini tüketicisinin en yakın dostu olarak konumlandırarak potansiyel müşterileriyle iletişime geçiyor.Günümüz pazarlama anlayışı ve marka dünyası,teknolojinin gelişimi ile birlikte markaları mesajlardan tweet’lere kadar hedef kitleleriyle iletişime geçtikleri her iletişim kanalında duygularını kullanmaya zorluyor.

Finans sektörü mobile giriyor.

Cüzdanlarımızı bir kenara bıraktığımız bir döneme girmeye başladık.Apple’ın Apple Pay’ı piyasaya sunması ile birlikte mobil ödeme herkese erişmeye başladı.

Logo basılı kartların kullanımının azalmaya ve ödemelerin telefondan yapılmaya başlamasının artmasıyla birlikte finans markaları da müşterileriyle ilişki kurabilmelerinin ve marka sadakatlerini koruyabilmelerinin yollarını aramaya başladı.

İçinde bulunduğumuz pazarlama çağı bizleri 2015’te ve ileriki yıllarda farklı finansal servis sağlayıcıları ile tanıştırmaya devam edecek ve tüketicilerin finansal hayatlarını uzaktan yönetebildiklerine şahit olacağız.Günümüzden bir örnek vermek gerekirse,finansal toparlayıcı Mint.com ve kendi kurallarına göre şekillenen servet planlayıcısı Betterment.com’u örnek gösterebiliriz.Gelişen teknoloji ile birlikte dönüşen bütün bu yeni servis sağlayıcıları ile baş edebilmek için finans markalarının müşterilerinin güvenini kazanmaları ve onlara benzersiz deneyimler sağlamaları gerekiyor.Ayrıca finans markalarının güvenilir ve doğru finans işbirlikleri ile çalışarak,alt yapılarını ve veri güvenliklerini güçlendirerek yeniden yapılanmaları ve anında gönderim yapabilen kullanıcı deneyimi özelliğini markalarına adapte ederek günümüz pazarlama dünyasına ayak uydurmaları bir zorunluluk halini almaya başlıyor.

Güzellik anlayışı değişiyor ve dönüşüyor.

Günümüzün pazarlama çağı,uzun yıllardır süregelen ve belirli kalıplara göre güzellik tanımını şekillendiren anlayışı terk etmeye başlıyor.Artık gerçek güzelliği vurgulayan kampanyalar öne çıkıyor.Kampanyalarında bireysellik ve kendini ifade etme gibi değerlere önem veren ve bu anlayışlarını içselleştiren markalar tüketicisinin nezdinde değer kazanıyor.

Dove’un 2004 Gerçek Güzellik kampanyası ile öne çıkan doğal güzellik trendi etkisini sürdürmeye devam ediyor.Markalar artık estetik müdahaleler geçirmemiş ve sıfır beden olmayan mankenlerle çalışarak oynanmış ve yapay güzelliklerin gerçek olmadığını vurguluyor ve reklam çalışmalarında kendine güven,bireysellik ve gerçeklik gibi değerlerin önemine dikkat çekiyor.

Bu anlayışı markalarına adapte eden firmaların arasında olan iç çamaşırı markası Aerie de “The Real You Is Sexy”(Gerçek Sen Seksisin)  kampanyası ile Photoshop’suz ve sıfır beden olmayan modeller kullanarak gerçek güzelliğe vurgu yapıyor.Dermablend ise ” Camo Confession” kampanyası ile tüketicilerinin makyajlarını silerek gerçek güzelliklerini ortaya çıkardıkları bir reklam kampanyasını yürütüyor.Doğal güzellik trendi ve yapay ideal güzellik karşıtı kampanyalar önümüzdeki yıllarda da etkisini sürdürmeye devam edecek.

Bir diğer yandan da dönüşümü farklı ve uçuk noktalara taşıyan markalar öne çıkıyor.Doğru aletleri,gelişen teknolojinin imkanlarını ve eğitici malzemeleri kullanarak sınırsız güzellik anlayışına inanma trendi ortaya çıkmaya başlıyor.Örneğin;YouTube Star’ı Michelle Phan radikal makyaj videoları ile takipçilerine sınırsız güzellik vaatleri sunmakta ve “kim olmak istersen o olabilirsin.” düşüncesini sunmakta.

Günümüz pazarlama çağı aynı zamanda teknolojiyi sınırlarında kullanan ve kendini ifade etme şeklini değiştiren markalar da yaratmakta.Örneğin;Laser Girls’ün 3 boyutlu tırnak sanatı uygulamaları veya Mint’in 3 boyutlu printer ile kullanıcılarının kendilerinin yarattıkları kişiselleştirilmiş makyajları basabilme özelliğini sağlaması…

Ambalaja vurgu

Ambalajlar artık Y kuşağına göre şekilleniyor ve Y kuşağı kaliteli el yapımı ambalajlara,dijital öncesi tasarım hisli öğelere değer veriyor.Y kuşağı ambalaj pazarını lokale,zanaate ve kişiselleştirilmiş ürünlere yönlendirerek ambalaj trendlerini dönüştürüyor.Y kuşağının değişime zorladığı pazar rafları el yazılı,doğal materyalli,tipo baskılı,damgalı ve el yapımı gibi görünen tasarımları öne çıkarıyor.Örneğin;şarap markası Pernod Ricard yeni ve cesur Dead Bolt markasının logosunu dövmeden esinlenerek hazırlamıştı ve bu logo markanın ilk yıllarında Pernod Ricard’ın satış hedeflerini ikiye katlamasını sağlamıştı.

İçinde bulunduğumuz çağın,ambalaj trendleri günümüz tüketicilerinin beklentisi ölçüsünde değişiyor ve potansiyel tüketicilerin büyük bir çoğunluğunu oluşturmaya başlayan Y kuşağı etiket okumaktan veya markaların kökenine dair hikayeler duymaktan sıkılıyor.Bu nedenle markaların “çok fazla bilgi” anlayışı ile başarı sağlaması olanaksız bir hale gelmeye başlıyor.Günümüz tüketicileri bilinçli kararlar almak istiyor ve kendilerine değer sunan markaları tercih ediyor ve bu nedenle de ürünlerin arka planından haberdar olmak istiyor.Bütün bu sebepler,markaları ambalajlarını tüketicilerin ürün hakkında her şeyi kolayca anlayabilmelerini sağlayacak şekilde tasarlamaya yöneltiyor.Örneğin;Stone Creek Coffee markasının popüler Lab serisinde ambalajların üzerinde rakım,hasat tarihi ve hatta çekirdekleri yetiştiren çiftçinin adı bile yazmaktadır.

Günümüz pazarlama dünyasında daha hızlı ve daha ucuz üretimi gerçekleştiren tekniklerin olması mağaza raflarında limited-edition’lar görmemizi sağlıyor.Markalar sosyal medya tarafından da desteklenen tüketiciler tarafından oluşturulan tatlara yer veriyor ve 3 boyutlu basılarak üretilen ambalajlarla tüketicilerini heyecanlandırıyor.Örneğin;fark yaratan korsan şekilli yıpranmış cam testili Captain Morgan 1671 special-edition karışımını bu ambalajlara örnek gösterebiliriz.

 

 

Dünyanın dört bir yanındaki Landor marka uzmanlarının birçok farklı sektör ve ülkelerdeki buluşları,değişimleri,tüketici hareketlerini ve tutumlarını analiz ettiği ve 2015 için beklenmedik iç görülerini yazdıkları trend raporunu Reklamkalemi ekibi olarak sizlerle paylaşıyoruz.

Marka ve pazarlama ile ilgilenenler için baş ucu niteliğinde olacak bu trend raporu pazarlama dünyasını ve markalaşma oyununu şekillendirecek.İşte Landor marka uzmanlarının birçok farklı sektör ve ülkeyi inceleyerek analiz ettikleri trend  raporundan önemli satırbaşları:

Mega şehirler tüketicileri daha güçlü ait olma arzusuna sürüklüyor.

Kentsel gelişimler sınırları zorluyor.Her zamankinden daha hızlı,daha geniş ve daha büyük bir hale geliyor.Bu nedenle kitleler de algısı net olan ve diğerlerinden farklılaşan kentsel alanlara ihtiyaç duyuyor.Örneğin;Melbourne enerjik kimliği ile öne çıkıyor ve Avustralya’nın kültür,sanat,yemek ve eğlence merkezi olarak tanımlanıyor.Barselona’nın kötü şöhretli bölgesi El Raval,yeni yaratılan bir İspanyol fiili olan “ravalejar” etrafında kurulan bir kimlik ile lokal gururu destekleyen bir kampanya yardımıyla kötü şöhretinden kurtuluyor.

Günümüzde markalaşma çalışmaları ve iletişim kampanyaları mega gelişimleri insancıl hale getirerek,insanların bakış açılarını değiştirme ve toplulukları bir araya getirme rolünü üstleniyor.

İsimlendirme yalınlaşıyor.

Dijital pazar hareketliliği ve tüketicilerin ilgisini çekme sürelerinin her geçen gün biraz daha fazla kısalmasıyla birlikte markalar daha net,daha basit ve yaptıkları iş ile alakalı isimlendirme çalışmalarına ağırlık vermeye başlıyor.İsimlendirme artık daha evrensel,daha kolay ve hızlı algılanabilir olurken,pazarlamacılar tüketicilerin anında bağlantı kurabilecekleri ve markaların anlam ve URL’lerinde sahiplenebilecekleri konseptler yaratmaya başlıyor.Örneğin;Apple sonunda isimlerindeki ikonik “i”ı attı ve “Apple Watch,Apple Pay,Apple TV” gibi isimlendirme çalışmalarına başladı.Google ise,ürünlerine “Google Glass,Google Wallet ve Google Play” isimleri vererek ana markalarını vurgulayıp yanına ürün açıklayıcıları koyan isimleri tercih etti.Square’in ismi ise evrensel ve kolay algılanabilir teknoloji terimi olarak göze çarpıyor.

B2B B2C’yi sosyal medyada gölgede bırakıyor.

Y kuşağı ve B2B dünyası da hızlıca sosyal medyanın önemini fark ediyor.Ticaret potansiyel müşterilerle ilişki kurmayı gerektirdiğinden ve günümüzde hedef kitlelerle,topluluklarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla bağlantı kırmanın yolu Linkedn,Twitter ve diğer dinamik platformlar üzerinden gerçekleştiğinden B2B dünyası da sosyal medyadan oldukça fazla yararlanıyor.Örneğin;Maerskglobal taşıma şirketi bu trende uyarak 112.000 üzeri takipçi kazanmış ve paylaştığı haberler ve farklı gemi içi aksiyon fotoğrafları ile marka bilinirliğini yadsınamaz ölçüde artırarak büyük bir üne sahip olmuş.

Sosyal sorumluluk kavramı demode oluyor.

Birkaç yıl öncesine kadar sosyal sorumluluk kavramı markalar için çok önemliydi.Bir markanın çevre ve etik konuları üzerine çalışmalar yürütüp yürütmediği,sosyal sorumluluklarını yerine getirip getirmediği tüketiciler tarafından sorgulanıyordu;ama günümüzde tüketici zaten markaların sosyal sorumluluklarını yerine getirdiğini farz ediyor.

Günümüz marka dünyasında,tüketiciler anlamlı ve özel ürünler veya hizmetler sağlayan markaların değer ve kalitelerine odaklanacaklar.Örneğin,Amerikalı giyim markası Everlane radikal transparanlık değerini internetten fabrikalarını ve çalışanlarını canlı olarak yayınlayarak destekliyor.

Kişiselleştirilmiş pazarlama her zamankinden daha büyük.

Niş marketler öne çıkarak,markaların tüketici bilgilerine daha detaylı ulaşabilmesi ve küçük üretimleri daha ekonomik hale getiren yeni üretim teknikleri sayesinde markaların tüketicilerin kişisel ihtiyaçlarına yönelik özel teklifler veya alt markalar sunabilecekleri bir dönem yaklaşıyor.Bu donemde,sosyal medya verileri incelenerek analiz edilecek.Örneğin,Holiday Inn,iş seyahati için gelen ziyaretçilerden,ailelere,genç çiftlerden,bekarlara veya maceracılara kadar her ziyaretçinin kişisel ihtiyacının farklı olduğunu deneyimleyerek marka stratejisine yön veriyor.

Coca-Cola kişiselleştirme trendini Amerika’da başlatıp bütün ülkelere “Share Coke” kampanyası ile yaydı.250 en popüler ismi şişelerine bastığı kampanyası büyük ses getirdi ve İsrail’de ise tüketicilerden gelen tasarımları şişelere basarak bir adım daha ileri gitti.

Deneyimsel pazarlama daha fazla tüketici sadakati sağlıyor.

İnsanların markanızı sevmesi için,ürünlerinizin veya hizmetlerinizin onlara fayda sunması yetmiyor.Ayrıca günümüz tüketicileri sizlerden benzersiz ve anlamlı bir deneyim bekliyor.Markaların mobili,online’ı veya mağaza içi deneyimi bir arada sunan komünite yaratmaları ve sadakat kazandırmaları gerekiyor.Örneğin ;Tesla’nın Hong Kong’daki Tasarım Stüdyosu ziyaretçilerine uygulamalı bir macera yaşatıyordu.Eve götüremeyecek bile olsanız valf deneyimini yaşayıp dokunmatik ekranlarda gerçek materyalleri birleştirerek 3 boyutlu araba özelleştirmesi yapmanız ve pürüzsüz tekerlekleri döndürerek benzersiz bir marka deneyimi yaşamanız sağlanıyordu.

Tüketicilerin duygusal süreçlerini bilimsel ve objektif bir şekilde açığa çıkararak markaların yardımına koşan Nöropazarlama tekniği,pazarlama yararına kullanılan her bilim dalı gibi kendine özgü avantajlar ve dezavantajlar barındırmaktadır.

Sihirli Yöntem Nöropazarlama’nın Avantajları&Dezavantajları

Nöropazarlama’nın  avantajları nelerdir?

-Nöropazarlama’nın en önemli avantajlarından birisi,araştırmalarda karşılaşılan kültürel farklılıkların sebep olduğu yanlış veri ihtimalini yok etmesi;çünkü beynin belirli bir duygu için aktive olan bölgesi her insanda aynı.

-Nöropazarlama,tüketicilerin bilinçdışında gerçekleşen satın alma kararlarını ve markalarla kurdukları duygusal ilişkileri objektif bir şekilde analiz ederek pazarlamacılara ışık tutuyor.Bu nedenle pazarlama uzmanlarının önem vermesi gereken oldukça mantıklı bir yöntem olarak öne çıkıyor.

-Bu araştırma tekniğinin en büyük avantajı ise çok büyük örneklemlere ihtiyaç duymadan daha az örneklem ve daha kısa sürede sonuç ayrıcalıklarını sağlaması.

– fMRI tekniği,fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemeyi kullanarak deneklerin görsel ve işitsel işaretlere verdikleri cevaplar sırasında beynin kan akışını güçlü bir mıknatısla ölçerek “memnuniyet alanı” olarak nitelendirilen beynin derin bölgelerine erişebiliyor.

-EEG yöntemi ise,fMRI yöntemine göre daha ucuz bir maliyet sunarak,deneklerin kafa derisine yerleştirilen elektrot başlıkları sayesinde beyin tarafından iletilen elektrik dalgalarını ölçmekte ve araştırmacılara faaliyetlerin dalgalanmaları sırasında sinir,heyecan,acı ve zevk gibi duyguları takip edebilme fırsatı sunmaktadır.

Nöropazarlama’nın dezavantajları var mıdır?

Pazarlama yararına kullanılan her bilim dalı gibi Nöropazarlama’nın da bazı dezavantajları vardır.

-Örneğin;bir fMRI araştırması,makinenin oldukça pahalı olmasından dolayı ($500,000 ile $3 Milyon arası),her makine için saatlik($1,000) dolar oldukça maliyetlidir ve içerisindeki manyetik alan sebebiyle kısmen sakıncalıdır.fMRI yöntemi ayrıca büyük bir makine içerisinde hareketsiz bir biçimde yatmayı gerektireceğinden sıkıcı bir yöntem olarak tanımlanır.

-EEG,memnuniyet alanın yer aldığı beynin derin bölgelerine erişim fırsatı sunamadığından eleştirilmektedir.Yüz tanıma(facial coding) tekniği de aslında tam olarak beyin aktivitelerini ölçemediği için kimi zaman yanıltıcı olabilmektedir.

-Nöropazarlama gizlilik ve manipülasyon meseleleri ile en çok eleştiri alan tekniklerden birisi olsa da manipülasyon değil tüketicilerin zihinsel süreçlerini daha iyi anlayarak pazarlama yapmaları için yararlanılan bir yöntemdir.

-Bilim adamları beynin belirli bölümlerini inceleyebilmekte ve  pazarlamacılarda bu bölümleri harekete geçirecek reklamlar yapmaktadır.Bu bölümlerin birkaçı;

Beynin ödül merkezi(Nucleus Accumbens)

Prefrontal Korteks:Daha ileri düzey beyin aktiviteleri gerçekleşir.
(matematiksel işlemler gibi)

Hipokampüs:Beynin hatıralarla ilgili bölümüdür.

İnsula:Beynin acıyı algılayan ve bundan kurtulmaya çalışan bölümüdür.

Hangi markalar nöropazarlama tekniklerini kullanıyor?

Microsoft,Frito-Lay,Hyundai,Disney,Chevron,Pepsi,Yahoo,Google,The Weather Channel,Vodafone nöropazarlamayı kullanan markalardan birkaçı.

Microsoft,tüketicilerin bilgisayarlarla olan duygusal etkileşimini ölçmek için EEG yöntemini kullanarak şaşırma,tatmin olma,duygusal zorlanma gibi verilerini ölçerek tasarımlarını bu araştırmaların sonuçlarına göre yapıyor.

Frito Lay,kadın tüketicileri nasıl etkileyebileceğine dair nöropazarlama araştırmaları yapıyor.Suçluluk duygusuna gönderme yapan ve beynin bu kısımlarını aktive eden bölümleri kaldırarak “sağlık” odaklı bir yaklaşım benimsiyor.

Campbell’s Soup,Gerber gibi markalar nöropazarlamayı paket tasarımları için kullanıyor.

PayPal,hıza odaklanan reklamlardan,güvenli reklamlara göre daha fazla cevap alındığını tespit ediyor ve elde ettiği sonuçlara göre yeni bir reklam kampanyası oluşturuyor.

The Weather Channel ise EEG,Eye Tracking ve Galvanic Skin Response kullanarak yaptığı araştırmada izleyenlerin üç farklı reklama olan reaksiyonlarını ölçüyor.

Pazarlamacılar için Nöropazarlama önerileri nelerdir?

Nöropazarlama araştırmaları tüm pazarlamacılar için yararlı olabilecek veriler de sunuyor.Reklam Kalemi ekibi olarak bu araştırma sonuçlarından çıkan bazı pazarlama tavsiyelerini sizler için hazırladık.

-“Biz” diyerek konuşan bir anlayış yerine tüketiciye konuşan bir anlayışı benimsemelisiniz.

-Görselleşin ve diğer duyulara hitap eden öğeleri de görselliğinizle parelel ilerleyecek şekilde konumlandırın.

-Dolaylı anlatımdan kaçının.Tüketici reklamı anlamakta zorlanırsa  duygusal zorlanma(frustration) seviyesi yükselir ve reklama karşı olumsuz tutum gerçekleşir.

-Reklam kampanyanıza mümkün olduğunca fazla duygu dahil edin.

-Hikaye anlatımı dahilinde bir sorunu çözmek üzerine kurulu bir reklam kampanyası gerçekleştiriyorsanız,sorunun çözüldüğü kısmı uzun tutun ve mümkün olduğu kadar net anlattığınızdan emin olun.

-İnsanlar reklamın başını ve sonunu daha çok hatırlarlar.Buna psikolojide Serial Position Effect denilmektedir.Bu nedenle vermek istediğiniz mesajları buraya konumlandırın.

-Yükselen objeler ve yukarıya bakan karakterler izleyicilerde olumlu algı yaratır.

-Reklam filminizde oyuncuların izleyicilerle olan göz temasını kaybetmemesine dikkat edin.

Yeni araştırmalar, tüketicilerin karar verme süreçlerinin %70 oranında bilinçdışı düzeyde gerçekleştiğini ortaya koyuyor.Bu nedenle tüketicinin ne istediğini bilmek ve tüketicilerin kendilerinin bile farkında olmadığı gerçekleri anlayabilmek günümüzün pazarlama anlayışında büyük bir önem taşıyor.

Nöropazarlama tekniği,tüketicilerin beyninden geçenleri ortaya koyabilen,duygusal süreçlerini ve markalarla kurdukları ilişkileri anlamlandırarak markaların ve pazarlamacıların yararına kullanılan bir bilim dalı olarak öne çıkarak her geçen gün günümüz pazarlama dünyasında biraz daha fazla değer kazanmaya devam ediyor.

 

Nöro Pazarlama

Küresel pazarda ürünler git gide birbirine benzemeye başlamış,reklamlar birçok kanaldan tüketicilere pompalanmış ve 5 duyuya hitap eden marka olabilme çabaları nedeniyle ürünlerden sağlanan fayda düşüncesi yerini rasyonel düşünceden duygusal karar mekanizmasının etkisine bırakmıştır.Nöro pazarlama kavramı bu esnada ortaya çıkan bir kavramdır.

Nöropazarlama kavramını,daha net açıklayabilmek için nöropazarlama çalışmalarının en dikkat çekici çalışmalarından birisi olan Coca Cola örneğini verebiliriz.Coca Cola gerçekleştirdiği iletişim kampanyaları sayesinde sadece “pssst” sesiyle bile tüketicilerinin kendisini hatırlamasını sağlayan bir marka haline gelmiştir.Bugün neredeyse bütün potansiyel tüketiciler “psssst” olarak nitelendirilen açma sesini duyduklarında zihinsel uyarıları sayesinde Coca Cola’yı hatırlayabilirler.Gözünü kapatıp Coca Cola ve Pepsi’yi yudumlayarak hangi tadın hangi markaya ait olduğunu hatırlamaya çalışan tüketiciler ” pssst” sesini duyduklarında Coca Cola markasını kolayca ayırt edebilirler.Marka deneyiminin getirdiği tatmin farkını gözler önüne seren bu örnek,aslında Coca Cola’nın yıllardır sürdürdüğü reklam ve pazarlama çalışmalarının bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.

İnsanların zihin haritalarında olumlu deneyimler ve izler bırakan markalar her daim uzun ömürlü olurlar ve rakipleri arasından kolayca sıyrılırlar.Bu nedenle pazarlama stratejileri,doğru okunan hedef kitleye sağlanan deneyimin devamlılığını sağlamayı ve dönemin ihtiyaçları doğrultusunda bu deneyimi yenilemeyi ve artırmayı gerektirmektedir.

Marka deneyiminin tüketicilerin zihin haritalarındaki önemine dikkat çeken araştırmalar,pazarlama profesyonellerin daima pazarlama dünyasının beraberinde getirdiği yeniliklerden haberdar olmasını, sorgulayıcı olarak gözlemler yapmasını ve dönemin koşullarına uygun stratejik çözümler geliştirmesini zorunlu kılmaktadır.

Bir pazarlama stratejisi olarak:Tek Taş

Hedef kitlesinin nezdinde olumlu marka deneyimi yaratarak uzun yıllar bu deneyimin sürekliliğini sağlayan markalar,faaliyet gösterdikleri toplumun sosyo-ekonomik davranışlarına ve dinamiklerine hakim markalardır.Örneğin;son yıllarda evlilik teklifi edilirken tek taş sunmanın alışkanlık hale gelmesini sonradan şekillenmiş tüketim tabanlı eylemlerden biri olarak gösterebiliriz.Amerikan toplumunda reklam mecralarıyla kitlelere pompalanan evlilik teklifi etme seremonisinde teklif yapacak erkeğin maaşının 2 katı değerinde yüzük alması neredeyse zorunlu hale gelmiştir.Pazarlama profesyonelleri nöropazarlama kavramı ile günümüzün gelenek,görenek ve alışkanlıklarını şekillendirebilmektedir.Evlilik kutlamasıyla ilgili ödül göreneğinin de günümüze uygun haliyle pazarlama uzmanları tarafından tekrar sunusu budur.

Tahmin ediyorum ki “tek taş” alışkanlığının toplumumuza nasıl pompalandığını merak ediyorsunuz?Bunu gerçekleştirmek hiç de zor değil.Bu alışkanlık filmlerde ve dizilerde yer alan fakir erkek karakterlerinin ne yapıp ne edip sevdikleri kadına tek taş almaları ile zihinlerimize duygusal olarak  kazınmaktadır.Daha sonra reklamlarda veya magazin dergilerinde görerek bu seremoniye aşinalık kazanmaktayız.

Evlilik teklifi ederken, erkeğin kadına “tek taş ” sunması,aslında önemli bir anısını sevdiği kadına değerli bir şey sunarak güzelleştirmesini sağlıyor ve karşısındaki insana “sen benim için her şeyden  çok değerlisin ve önemlisin” ifadesinin bir simgesi niteliğini taşıyor.Pazarlama profesyonelleri de  evlilik kutlamasını, erkeklerin sevdikleri kadınlara değerli eşyalar sunarak duygularını ifade etmeye çalıştıkları hedef kitleye yönelik gerçekleştirilen bir pazarlama stratejisine dönüştürüyor.Bu pazarlama stratejisi de çiftlere özel tasarlanan,birbirinden benzersiz parçaların ortaya çıkmasını sağlıyor ve reklam mecraları aracılığıyla,hedef kitleye sevgililerine kendilerini değerli hissettirebilmeleri için tek taş almalarının gerekliliğini vurgulayan reklamlar defalarca yöneltilerek bugünkü evlilik konsepti altında tanımlanan pazar ortaya çıkıyor.

Tüketim insanların zihninde algı yaratmakla başlar.

Tüketim insanların zihinlerinde yaratılan algı ile başlar.Pazarlama profesyonelleri de tüketicilerin zihinlerine muhteşem hayatları,farklı haz ve deneyimleri yerleştirerek pazarlama çalışmalarına yön verir.Bu nedenle pazarlama stratejilerinizin pazarlama profesyonellerinin deneyiminde,yaşamla iç içe ve toplumun ihtiyaçlarının bilincinde geliştirilerek,özgün metodlarla ve matematiksel devinim içinde ilerleyen rasyonel dünyanın ihtiyaçlarına uyumlu olarak geliştirilmesi gerekiyor.

Pazarlamanın önemi günümüz şirketleri tarafından fark edilmiş ve şirketlerin,tüketicilerin değişen yaşam standartlarına ve beklentilerine yönelik ürün ve hizmetler geliştirmeleri bir zorunluluk haline gelmiştir.Tüketicilere farklı mecralardan ulaşmaya çalışarak rahatsız edici olmak yerine akıllıca pazarlama stratejilerinden yararlanarak hedef kitlenin kalbine dokunmaya çalışmak ve böylece zihinlerinde yer edinmeye çalışmak daha önemli bir hale gelmiştir.

 

Google maps masaüstü sürümünde önemli değişikliler gerçekleştirmişti. Google’da bu değişiklikler kullanılmaya başlandı.

Google, harita platformu Google Maps’in masaüstü sürümünde yaptığı önemli değişiklikleri kullanıma sunmaya başladı. Güncelleme, 3 boyutlu Earth Tours, Waze trafik bilgisi gibi yenilikler sunuyor ve belki de en önemlisi Pegman’ın geri dönüşüne sahne oluyor. Google, Pegman’ın dönüşüne oldukça önem veriyor ve Google+, Twitter gibi sosyal ağlarda birçok farklı gönderiyle onu kullanmamızı öneriyor.
Maps ekranının sol altında görünen Pegman’a tıkladığınız anda yakındaki Street View destekli yolları görüyorsunuz. Bu “Pegman Görünümü”, mavi daireler yoluyla kullanıcılar tarafından yüklenen fotoğraflara ve Photo Sphere’lara göz atmanıza izin veriyor. Turistlerin ilgisini çekebilecek, içine bakabileceğiniz müze, restoran gibi yerler ise sarı dairelerle gösteriliyor

Yeni bir işlev sayesinde bilmediğimiz yerlerde dolaşırken google bize yardımcı olmayı planlıyor. Google Maps hedefinize daha kolay varabilmeniz için adım adım Street View görüntüleri gösteriyor. Amaç kaybolmadan zamandan tasarruf ederek hedefinize ulaşmanız.

Google bu sene içinde Waze’yi satın almıştı. Waze artık Google Maps’te gerçek zamanlı trafik bilgilerini verecek bizlere.Bu özellik iOS ve Android uygulamalarında hali hazırda bulunuyor.

Earth Tours özelliği sayesinde 3D kuş bakışı tur atma imkanımız olacak. Google Eart yazılımını yüklemek istemiyorsanız web tarayıcınızın WebGL destekliyor olması gerekmekte.


Google Maps’in masaüstü sürümü yaygın özellikleirni hatırlatmamız gerekirse,

  • Bir süredir harita tam ekran olarak görüntüleniyor. Ekranın en altında da  birkaç resim bulunuyor.

  • Sol üstte yer alan arama aracı ile dilenen arama yapılabilmekte.

  • Arama sonuçları, kullanıcıların ilgilerine göre düzenlenip sunulmakta.

  • Aranılan yerlerle ilgili detaylı bilgilere ulaşmak mümkün.

  • Yönlendirmeler butonu ile tıklanılan mekana navigasyon desteği ile kolaylıkla gidilebilmekte.

  • Harita üzerinde sokak görüntüleri bulunmakta.

  • Gidilen mekanlar kaydedilerek rehber oluşturulabilmekte.

  • Yüksek kalite fotoğrafların eklenebilmekte.

  • Navigasyon hizmeti vermekte.

    Daha interaktif hale getirilen Google Maps, Yandex’e oranla çok daha gelişmiş bir harita tasarladı.